Hamburg, 2. Gün.
Sabah saat 5’te uyanmak zor
olmuştu
tabi, yarı uyuklayarak bulunduğumuz yerden S31 metro ile Altona’ya, oradan da
Neugraben yönüne giden S3 metroya binip, Königstraze’de indik. Fischmarkt
yönünü gösteren çıkışı kullandık fakat çıkınca ne tarafa
döneceğimizi gösteren bir işaret olmadığından birine
sorduk. Metrodan çıktığınızda sağa dönüp yürüyün (Königstraze yolu) yol önce sağa doğru kıvrılıyor sonra karşınıza çıkan lambalardan
karşıya
geçin,
yolun aşağısında, liman da balık pazarının ışıklarını hemen fark
edeceksiniz zaten.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipbSVbMnTAI1WmBVAsDbcVR2CvrQmE554ZS9KlTenucEub9Z8PDcndHLKEDmAUPdqy1F_ku22EOiJJt6XkoEkKrzcWvB0AnD9JMrTSg3YKiZKCSwdmnow7Yhb74ONtQf0Ur1qdsBNJY32D/s1600/P2100109.JPG) |
Liman |
Biraz cumartesi gecelerinin noktalandığı yer gibi
geldi bana, oldukça büyük bir pazardı. Meyve dolu sepetler, sebzeler, hediyelikler ve asıl balık büfeleri tabi. Çeşit çeşit, mis gibi, üstelik 2€ - 2,5€ ya tazecik,
lezzetli balıkları tatmadan dönmek olmazdı tabi Hamburg’tan. Hafif yağmur da çiselemeye başlamıştı ki müziğin
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSMb7xydYRfZeDGTUI9_hSEb4If6cQQlIB8Y-Bs0Vq9EdNk-PAug8g9_tJhASOJ8DQZqW2DitoDqH-Imk4GDrlDlL2fi6-y7zC608XpJaG7oZVxySGKL6XIJVfvTG-5-qEOFvibcSwhMgd/s1600/P2090287.JPG) |
Balık ekmekler |
geldiği yöne doğru yürüdük, yarı kapalı bir salonda yeme içme tezgahları, sahne de
canlı müzik, pistte ve
masaların arasında dans eden insanlar, sabahın o saatinde ummadığımız şekilde her şey çok güzel gelmişti bize.
Mutlulukla ayrıldık oradan eve dönüp biraz daha uyuduk. İkinci günümüzü Holstenstr’de gezinerek,
grafitileri fotoğraflayıp, kafelerinde kahvemizi içerek, sakin geçirdik. Bu
arada arkadaşlarımız, önceki gün gözümüze çarpan ‘journeyman’ lerin burada ‘Zimmermann’ olarak
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh38knqUQeVO7mPY1NmpASMB7y23Vw3iBxkvk67xA3jo1Nfjt1HbBz1jBCX1d0ahUUrVlniPltxsz4mWDt4TkK0mtNOQRMW5N6uBFpWOWFdY63_wX6LOCW-yd_ZshaDU67tqdGhV2AOqXiR/s1600/To_navere.jpg) |
journeyman |
tanındığını söyledi. Kadın-erkek marangozlar,
okullarını bitirdikten sonra 3 yıllık staj sürelerini ifade
etmek üzere siyah ve beyazdan oluşan özel giysiler
giyiyor, etraflarından gelecek maddi desteği kabul
ediyor, bu sürecin sonunda işini icra etmeye başlıyormuş. Sokakları gezerken,
aralarında pembe tavşan kıyafeti giymiş bir grup erkeğin de özel bir anlamı olup olmadığını sorduk arkadaşlarımıza gülerek, evet
var dediler: Evlenmeden önce damada arkadaşları tarafından verilen çılgınca görevlerden biri
olduğunu
muhtemelen pembe tavşan giyimli gencin ertesi gün evleneceğini söylediler.
Hatta geçen aylarda elinde ki not defterine, 100 tane kırmızı don giyen kadın ismi yazması istenmiş utangaç bir damada
tanık
olmuşlar,
o özür dileyerek
soru sormaya çalıştıkça arkadaşları katıla katıla gülüyorlarmış.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV7HoJY7qE-kKQ5dPs583m0B_720iQ52AXwreDel4vju3lg0u4gVr7xANgrzQKUr1xH9w631EzFr5CnCAHLBhfT93magXK7Or1yAHTMRiG_iHdWb1Yztp9MrV0PwyFVLYg6rZGLKDP30pp/s1600/P2090317.JPG)
G
ün içinde rezervasyonumuzu yaptırdığımız
Susannenstrasse’deki ‘Mikawa
Sushibar’ da akşam yemeği olarak leziz suşilerimizi gayet uygun bir
fiyatla, afiyetle yedik.
No comments:
Post a Comment