Hep bir yazar ve gezgin olma hayalim vardı, hani o ‘dünyayı dolaşma’ hayali… fakat 30 yaşıma kadar Ankara’da çakılıp kalmış, okul- iş-kariyer-arkadaşlar derken zamanımı iki hayalimden de uzakta tüketmiştim. Sanırdım ki çok para gerek gezmek için. Oradan oraya gezmiş, çalışmış, eşim Chris’le tanıştığımda, onun benim hayallerimi çoktan gerçekleştirmiş olmasını biraz kıskanmış ama aynı zamanda da cesaretlenmiştim. Dünden gezmeye razı olan eşimle işimizden bulduğumuz her fırsatta önce Türkiye’de gezmeye başladık. İl il nerede bir tarihi eser var düştük yollara. Her yeni gezi planında, ne yapmam, nasıl hazırlanmam gerektiğini küçük adımlarla öğrendim. Çeşit çeşit ayakkabıları taşımamayı, kalın ağır kazaklar yerine ince kat kat giysiler seçmeyi, çanta istiflemeyi, kullanışlı ve önemli eşyalarımı tanıdım… gerisini de dağıttım. Yerleşik hayatımda ne çok gereksiz şey biriktirmiş olduğumu fark ettim. Derken başka ülkelere de gitmeye başladıkça, gördüğüm öğrendiğim onca şeyin uçup gitmesinden korkmaya da başladım. Hala yolun başındayken kendime, acemiliğimi, deneyimlerimi, şaşkınlıklarımı, heyecanımı, kısaca bu göçebelik sürecimi hatırlatmam gerektiğine kanaat getirdim. Krakow'da yaşamaya başladığımız sırada yazmaya da başladım. Geriye dönük gezi yazılarımı da fırsat buldukça ekleyeceğim.
Şu sıralar Oxford'ta yaşıyoruz ve yaşadığım yerleri o sırada yazmak çok daha iyi oluyor. Gezdiğim yerler hakkında
profesyonel bilgi sahibi olmasam da elimden geldiğince araştırıyor ve paylaşıyorum. Blokta yer alan tüm fotoğraflar ben ve eşim Chris'e aittir. Takip ettiğiniz, ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.
Have a good trip!
ReplyDeleteAll trips are only good with you my love, thank you.
Delete<3
ReplyDeleteEn guzelini yapiyorsun Iyi gezmeler dilerim.
ReplyDeleteTeşekkürler!
ReplyDelete