Monday 10 February 2014

Hamburg, 3. Gün.





 Sabah güzel bir kahvaltının ardından Chris ve ben S yönündeki trene binerek Hauptbahnhofa geldik. Buradan yürüyerek Mönckebergstraße sokağına girdik. Alışveriş sokağı olmasının dışında etrafta çok güzel yapıların, sokak müzisyenlerinin ve meşhur belediye binası Rathausun da olduğu çok canlı bir sokak.
Rathaus
 Rathaus
un içi, her on dakikada bir düzenlenen turlarla 4 gezilebiliyor. Ücretsiz olarak girişte ki harika tavan resimlerini ve süslemelerini de görmek mümkün. Buradan çıkınca aşağıya doğru yürüyüp kanalın üzerinden karşıya geçtik. İkinci dünya savaşında bombalanmış ve onarılmadan bırakılarak kabir olarak ziyaret edilen
Mahnmal St. Nikolai müze önü
Mahnmal St. Nikolai kilisesine do
ğru yol aldık. Kişi başı 5 ödeyerek 75 metre yüksekliği olan bu kilisenin tepesine asansörle çıkıp, müthiş Hamburg manzarasının keyfini çıkardık. Aynı biletle kilisenin altında bulunan küçük müzeyi de ziyaret ettik. Müzede savaşın açtığı yaraları belgeleyen fotoğrafları, kilisenin önceki halini ve dağılmış orijinal parçalarını gördük. Bu alanda yapılmış ellerini yüzüne
Kilise kulesinden manzara
kapatm
ış çocuk heykeli de çok etkileyiciydi. Kanalı takip ederek Deichstrasseye doğru yürümeye devam ettik. Hamburgun orijinal mimari yapısını görebildiğimiz, en eski sokaktı burası. Büyük yangında rüzgarın yön değiştirmesi sayesinde ayakta kalmış, şimdilerde binaların girişlerinde ki küçük birkaç kafeyle renkli, oldukça kısa bir sokak. Limana doğru yürümek için asma tahta
Binadan binaya geçiş sağlayan asma köprüler
k
öprüleri kullandık, yürünmesi rahat bu dar ve binaları birbirine bağlayan oldukça uzun köprü benim çok hoşuma gitti doğrusu. Bina aralarından geçen kanalı görmek için de çok uygun düştü. Speicherstadt ‘ı da bu sayede görmüş
Speicherstadt
olduk. Kanal
ın iki tarafında kanala sıfır uzanan yapılar çok güzel fotoğraf kareleri verdi bize. Eskiden bu kanala yük ve posta gemileri girer, iki tarafındaki bu binalardan aşağı sarkıtılan kancalar ve kepçeler yardımıyla yükler bina içine alınır sonra adreslerine göre karayoluyla gönderilirmiş. Pazartesi günleri kapalı olduğu için görmeyi istediğimiz müze Hamburger Kunsthalleye maalesef gidemedik. Modern Hamburg sanatının en iyi koleksiyonları bu müzedeymiş. Başka sefere bıraktık artık. Gemicilikle ilgilenenler için limanda bir de International Maritime Museum olduğunu belirteyim. Hamburg insanlarının çoğu İngilizce biliyor, çok nazik, cana yakın insanlar. İngilizce olmasa bile adım başı bir Türke rastlamanız mümkün. Türkler burada Berlindeki gibi bir mahallede yaşamıyor, her yere dağılmış durumdalar ama Holstenstr de bayağı Türk marketleri, cafeler gözüme çarpmıştı.

Berlinlinien otobüsüyle ertesi sabah Hamburgtan, Berline geçtik. Kişi başı 25 biletler, fakat biz önceden Krakowdan aldığımız için, iki kişi 75 zl ödemiştik. Yolculuğumuz üç saat sürdü. Öğlen 12:10 da Funkturm terminalinde, yine eski bir dostumun gülen gözleriyle Berline merhaba dedik.

No comments:

Post a Comment